Amazon’da Kitabını Yayınlayan Bağımsız Yazarın Şansı

Yazmak ve yazarak yaşamda kalmak, bir varoluş biçimidir. Bu doğrultuda, yazının keşfinden itibaren pek çok yazılı eser üretilmiş ve bireyler kendilerini ve yaşamlarını bu sayede kalıcı hale getirmişlerdir. Yazmak, yazılı eserin basılmasıyla birlikte, yazan kişi için bir ruhsal arınma olduğu kadar, meslek halini de almıştır.

Çağlar değiştikçe yenilenen teknoloji sayesinde yazmanın da, yazılı eseri kalıcı kılmanın da farklı yöntemleri ortaya çıktı. Bunlardan en güncel ve belki de popüler olanı artık kişisel yayıncılık (Amazon’da bilinen Self-Publishing) haline evrilmiş olanıdır. Bu sayede birbirinden farklı ihtiyaçlar, onların her birini karşılayacak yeni çözümleri beraberinde getirdi. Öyle ki ABD’de bir senede yayına giren e-kitap sayısı, 350 bin ve üzerinde tespit edilmiştir. Bu, yayınevlerinde sıra ve seçilim beklemeden, ekonomik boyutları minimalize eden bir sürecin sonucudur. Tercih edilmek ve bu noktada popüler olanı yakalamak da yazan kişinin seçimlerini ve önceliklerini etkiler. Amazon bu anlamda, tam olarak ihtiyacı karşılamakla kalmayıp hayallerden ötesini sunan bir mecra olarak başta anılmaktadır. Bugün, Amazon’da kıtabını yayınlayan pek çok yazar bulunmaktadır. Bu kişiler sayıları giderek azalmakta olan yayınevlerinde bekleyip, o yayınevlerinin anlayışları çizgisinde bir reklama tabii olsalardı sonuç bu kadar iç açıcı görünmeyebilirdi. Zira yazmak, diğer sanat dallarından “her durum ve her koşulda” yapılabilmesi nedeniyle ayrılmakta, günden güne yazan sayısı artmaktadır. Yayınevleri tüm bu beklenti ve talepleri karşılamaya yetmeyeceği için, giderek e-kitap ve dijital ortamda yazar olarak ünlenmek çok daha ekonomik ve kolay olmaktadır.

Bağımsız yazarlar, yakaladıkları fırsatların önemini fark ettikçe, Amazon’a olan talep ve elbette Amazon tarafından sunulan olanaklar da arttı. Amazon’da satılmakta olan e-kitapların neredeyse yarısını, kişisel yayıncılık ele geçirmiş durumda olduğu için, kitlelerin hiç tanımadıkları bir yazarı keşfedip onun ünlenmesine katkıda bulunduğu apaçık bir gerçek. Elbette Amerika’nın başı çektiği bu duruma Avrupa ve Türkiye yavaş yavaş dahil olmaya başladı. Hatta yayınevlerinin ülkemizdeki azlığı da göz önünde bulundurulunca, yüzlerce bağımsız yazara eserini yayımlatma ve gerekirse bastırma; bu sayede de daha fazla kitleye ulaşma imkanı doğdu. Eserler İngilizce kitap olarak da başka ülkelere oranlarla değerlendirince çok büyük bir hızla ulaştığı için birden bire ünlü olma şansı her an saklı kalmakta. Bir vitrinde keşfedilmeyi beklemektense, dilediği tür adı altında, dilediği kitleyi kendiliğinden bulma seçeneği bu mecranın bir ayrıcalığı. Sosyal medya ve bütün dijital olanaklar bütünü de bu amaca hizmet edercesine Amazon kitap yayıncılığını bir fırsatlar kapısına çeviriyor.

Sözgelimi bir bağımsız yazar, bir anda Amazon’un en çok okunan veya indirilen e-kitabı haline geldiğini gördüğü zaman, üretkenliğin ve alımlayıcıyla arasındaki bağın kuvvetlendiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bu alanda verilebilecek en iyi örnek ise Amanda Hocking. Yazdıkları yayınevleri tarafından reddedilen Hocking, Amazon’da yayımlayıp sattığı kitabıyla kısa sürede adını e-kitap milyonerleri arasına yazdırmayı başardı. Bu, yazarın yazma tutkusunu perçinlediği kadar, aslında maddi kazancının da hiç de azımsanmayacak boyutta olduğunun bir kanıtı.

Bu durum tarihte kitabı yaşarken yayımlanmayıp, öldükten sonra ünlü olan pek çok değerli yazarın, günümüzde yaşasalardı çok daha farklı birer talihleri olacağını da ifade eden ve giderek alışmaya başlayacağımız bir örnek. Bunun gibi onlarcası bağımsız yazar olarak kendini ifade etmenin yolu olarak Amazon’u seçmiş ve dilediği her neyse ona yaklaşmak için kendi yolunu kendi yaratmıştır.