Kişisel yayıncılık, yani bağımsız yazarların tercih ettiği günümüzün gözde alanı giderek sesini biraz daha fazla yükseltir oldu. Bunda, avantajlarının saymakla bitmemesinin etkili olması kadar, bağımsız yazarın kendini daha özgür hissetmesinin de payı var.
Kişinin kendi imkanlarıyla kişisel yayıncılıktan faydalanıp kitabını Amazon’da yayınlama imkanı pek de azımsanacak bir durum değil.
Yazmak için pek çok teşvik ve öneriyi içselleştirmiş, bundan yola çıkarak artık işi kitabı yayınlama aşamasına getirmiş yazarların okunur olmanın dışında merak ettikleri bir diğer konu da bu işin kazanımlarıdır. Amazonda kitabını yayınlama kısmında bu nokta oldukça önemli hale geliyor.
Bağımsız yazar, belli başlı yayınevlerine gitmeden, kendi kitabını kendi bastıran yazar adaylarına verilen bir isim. Yayınevlerinin bünyesinde, onların koşul ve prosedürlerine bağlı kalmadan kendi yöntemlerini kullanan kişi bağımsız yazar olarak adlandırılıyor.
Kişisel yayıncılık alanında hizmet veren bağımsız yayınevleri, bağımsız yazarlara, ünlü olmayı, kalabalıklar içinden sıyrılmayı beklemeden bu imkanı tanıyor ve İngilizce olarak kitaplarını yayımlıyor.
Ne olursa olsun, kişisel yayıncılık kendi başına bambaşka bir sektör olarak yayıncılık dünyasında adından söz ettirmeye başladı. Bunun başta tepki gösterilen ve çok da benimsenmeyen tüm defoları da yeni ve kaliteli kişisel yayıncılar sayesinde giderek tükendiğini görüyoruz.
Başka dilde okunur olmak, evrensel boyutlarda bir yazar olabilmek, pek çok fırsatın da kapısını aralayan bir seçenektir. Amazondayayinla.com sayesinde bu şansın çok uzak bir ihtimal olmadığının altını çizmeliyiz.
Kişisel yayıncılık günümüzde adından en çok söz edilen kavramlardan biri halini aldı. Self-publishing olarak Amerika’da (özellikle Amazon’da) oldukça yaygın olan bu yayıncılık türü, ülkemizde de artık sağlam bir yer edindi diyebiliriz.
Bugün, Amazon’da kıtabını yayınlayan pek çok yazar bulunmaktadır. Sözgelimi bir bağımsız yazar, bir anda Amazon’un en çok okunan veya indirilen e-kitabı haline geldiğini gördüğü zaman, üretkenliğin ve alımlayıcıyla arasındaki bağın kuvvetlendiğini söylemek yanlış olmayacaktır.